Eşinizle az önce bir tartışma yaşadınız. Kendi kendinize şunu söylüyorsunuz: ‘Tartışmayı başlatan ben değilim, özür dilememe gerek yok.’

Meseleyi kapatıyorsunuz fakat gerginlik hâlâ devam ediyor. Özür dilesem mi diye bir kez daha düşünüyorsunuz, ancak şu basit sözleri bir türlü söyleyemiyorsunuz: “Özür dilerim.”

Gurur. Caner * şunu itiraf ediyor: “Kişiliğim yüzünden bazen ‘Özür dilerim’ demekte zorlanıyorum.” Evet, yersiz gurur kişinin hatasını kabullenmesine engel olabilir.

Bakış açısı. Yaşanan problemin tek sorumlusu siz olduğunuzda özür dilemeniz gerektiğini düşünebilirsiniz. Ceyda şunları söylüyor: “Yüzde yüz hatalı olduğumu biliyorsam kolaylıkla özür dileyebiliyorum. Fakat ikimiz de pişman olacağımız şeyler söylediğimizde bunu yapmak zor. Yani ikimiz de hata yaptığımıza göre neden ben özür dileyeyim?”

Tüm hatanın eşinizde olduğunu düşünmeniz kendinizi daha da haklı görmenize yol açabilir. Yusuf şunları söylüyor: “Hatanın sizde olmadığına inanıyorsanız, özür dilememeyi masumiyetinizi kanıtlamanın bir yolu olarak görebilirsiniz.”

Yetişme tarzı. Nadiren özür dilenen bir evde büyüdüyseniz, hatalarınızı kabul etmeyi öğrenmemiş olabilirsiniz. Küçükken pek fazla özür dilemediyseniz, bir yetişkin olduğunuzda da içtenlikle özür dilemeyi alışkanlık edinmeniz çok zor olabilir.

Eşinizin duygularını düşünün. Birisi sizden özür dilediğinde kendinizi ne kadar iyi hissettiğinizi hatırlayın. Eşinizin de aynı duyguları hissetmesini istemez misiniz? Yanlış bir şey yapmadığınızı düşünseniz bile, eşinizin duygularını incittiğiniz ya da davranışınız istenmeyen sonuçlara yol açtığı için özür dileyebilirsiniz. Özür dilemeniz eşinizin kendini daha iyi hissetmesine yardım eder. Kutsal Kitaptaki ilke: Luka 6:31.

Evliliğinizi düşünün. Özür dilemeyi bir yenilgi olarak değil, evliliğiniz adına kazanılmış bir zafer olarak görün. Özdeyişler 18:19 ayeti, gücendirilmiş bir kişinin ‘surlu kentten daha zor kazanılacağını’ söyler. Kişilerin sürekli savunma halinde olduğu bir ortamda barışı sağlamak çok zor olabilir. Diğer yandan özür dilediğinizde kırgınlığın daha büyük bir sorun haline gelmesini önlersiniz. Böyle davranarak evliliğinizi kendinizden daha değerli gördüğünüzü göstermiş olursunuz. Kutsal Kitaptaki ilke: Filipililer 2:3.

Özür dilemekte geç kalmayın. Tek suçlu siz değilseniz özür dilemenin zor olduğu doğrudur. Fakat eşinizin hataları sizin yanlış davranışınızı haklı çıkarmaz. Zamanla küskünlüğün geçeceğini düşünerek özür dilemekten geri durmayın. Özür dilemeniz, eşinizin de özür dilemesini kolaylaştırabilir. Ne kadar çok özür dilerseniz, bu sizin için o kadar kolay olmaya başlayacak. Kutsal Kitaptaki ilke: Matta 5:25.

Özür dilerken samimi olun. Davranışınızı haklı çıkarmaya çalışmak, özür dilemekle aynı şey değildir. İğneleyici bir tonla ‘Özür dilerim, bu kadar hassas olduğunu bilmiyordum’ demek kesinlikle bir özür değildir. Eşinizin gücenmekte haklı olduğuna inansanız da inanmasanız da, davranışlarınızın sorumluluğunu üstlenin ve onun duygularını incittiğinizi kabul edin.

Gerçeklerle yüzleşin. Hatalar yaptığınızı alçakgönüllülükle kabul edin. Sonuçta herkes hata yapar. Bir konuda hatalı olmadığınızı düşünseniz bile, unutmayın ki olayın bir de öteki yüzü vardır. Kutsal Kitap şöyle der: “Davasında ilk konuşan haklı görünür; sonra başkası çıkıp onu sorgular” (Özdeyişler 18:17). Kendiniz ve kusurlarınızla ilgili gerçekçi bir görüşe sahip olursanız, özür dilemeye daha istekli olursunuz.